Hiçbir dine bağlı olmayan
Bruno Gröning arkadaş çevresinde tüm dünya dinleri temsil edilmektedir
Bruno Gröning öğretisi hiçbir dine ya da doktrine bağlı değildir. Yardım arayanların hiçbirinden yeni bir inanç sisteminin gerektirdikleri istenmemektedir. Tersine Bruno Gröning takipçilerine kendi inançlarına devam etmelerini ve eğer kiliseye gidiyorlarsa buna devam etmelerini öğütlemiştir. "Ben kiliseleri tekrar inananlarla doldurmak istiyorum. Herkes kendi dininde kalmalı ama burada, birliğin içinde inancın gücünü hissetmelidir." Birinin Hristiyan, Yahudi, Müslüman, Hindu ya da Budist olması önemli değildir. Önemli olan Tanrı’ya olan inancı içinde taşıması ya da O'nu kabul etmeye hazır olmasıdır. Bruno Gröning'e göre: "Millet, ırk ya da dinden bağımsız olarak tüm insanlar yardıma değerdir."
Kendi inancını ciddiye al
Bruno Gröning insanlara inançlarını kalplerine almalarını ve bunu deneyimlemelerini öğütlemiştir. O kendi dönemindeki koşulların içler acısı halinin farkındaydı ve birçok insanın inancını sadece sözlü olarak ifade ettiğini ama bunu kalbinde taşımadığını biliyordu. Bu yüzden sürekli şunu tekrar ederdi: "Dualarınızı ezberden söylemek için kiliseye, sinagoga, camiye, tapınağa vs. gitmeyin. Dualarınızı hayata geçirin."
O, insanlara inançlarını ciddiye almaları konusunda ısrarla tavsiye ederek şöyle demiştir: "Gerçekten Tanrı'ya inanan bir insan olduğunuzu ispat edin ve yürekten dua edin! Bazı bireyler oraya sadece biri hakkında konuşmak, şu ne giymiş, bu ne yapmışa bakmak ve bunlar gibi kötü şeyler için gidiyor. Buna kendi gözlerimle ve kulaklarımla şahit oldum. Bunu yapmamalısınız. Eğer kiliseye gidiyorsanız Tanrı’ya insanlık için yaptığı herşey için yürekten teşekkür etmelisiniz."